Türkiye’nin kentleri maalesef meydan fukarası. Bizde, Batı kentlerinde olduğu gibi kentin merkezi meydanların değil daha çok çarşılar ve külliyelerin çevresinde oluşmuş.
Meydan anlayışının oluştuğu 18. yüzyıldan sonra kurulan meydanlar ise son yarım asır içinde rant yağmacılığına kurban gitmiş, küçülerek yok olmaya yüz tutmuş. Eski kasaba ve kent meydanları beton canavarlar tarafından yutulmuş. Ama her şeye rağmen çok güzel meydanlarımız da var. Türkiye eski meydanlarını yeniden kazanmaya başladı. Bu hafta, Taksim, Beyazıt, Konak ya da Tandoğan gibi büyük meydanları değil, kendi halinde, sakin, kentin güzelliğine zarafet katan küçük meydanları ortaya çıkardık.