Çakılan kazıklar ne olacak?

İstanbul’un, en güzel ilçelerinden Fatih’te vatandaşlar Marmaray’ın hayatlarına girmesi ile belirsizliğin içine düştüler. Marmaray belirsizliğini yaşayan mahallelerden bir tanesi de Hacı Hüseyin Ağa Mahallesi

İstanbul'un ulaşımını rahatlatması için çalışmaları sürdürülen Marmaray Projesi, Yenikapı ile Yedikule arasında yaşayan vatandaşları tedirgin ediyor. Fatih Hacı Hüseyin Ağa Mahalles’inde yaşayan vatandaşlar, "Biz ve bize komşu mahallelerde birçok eve 'işaret kazıkları' çakıldı. Evlerimize çakılan kazıkların Marmaray Projesi için olduğunu biliyoruz, biliyoruz ama bu çakılan kazıklar yarınlarımızı nasıl etkileyecek onu bilmiyoruz" diyorlar

Yazı dizimizin bu durağında kimilerine göre İstanbul'un ve dünyanın en güzel ilçelerinden bir tanesi olan Fatih'teyiz. Fatih'te yaklaşık 1,5 yıl önce ziyaret ettiğimiz Hacı Hüseyin Ağa Mahallesi'nin tekrar konuğu oluyoruz. Bu mahalleye doğru yol almamızın hikâyesi gazetemizin İstihbarat Şefi olan arkadaşımız Fidan Uğur'a mahallede evi olan bir vatandaşın dert yanması ile başlıyor. Aslında bu dert sadece Hacı Hüseyin Ağa Mahallesi sakinlerinin derdi değil. Marmaray Projesi'nin sürmesi ve vatandaşların evlerini ve yarınlarını merak etmesi Yenikapı ve Yedikule arasında yaşayan birçok insanın derdi. Burada evlerin birçoğuna demir kazıklar çakılmış. Marmaray Projesi'nin geçtiği mahallenin sakinlerince en çok konuşulan konular ise bu demir kazıklar ve evlerinin yıkılma tehlikesi olmuş. Mahallenin bir özelliği de balıkçıların yaşadığı Samatya'ya yakın olması. Hem Marmaray Projesi'nden etkilenen vatandaşların sorunlarını hem de Samatya Meydanı'nda bulunan esnafın dertlerini mahalle sakinleri ve mahallenin muhtarı Gülşah Daldaban'dan dinledik.

Mahalle baskısı yok

Yaklaşık 5 bin 500 insanın yaşadığı Hacı Hüseyin Ağa Mahallesi’ni insanların baskı görmeden inançlarını yaşayabildiği bir yer olarak tanımlayan mahallenin muhtarı Gülşah Daldaban, “Mahallemde yaklaşık 5500 insan yaşıyor ve bu insanların bir kısmı ayrı dinlerin mensupları. Bu Yedikule ve Samatya semtlerinin hemen yanıbaşında olmamızın bir özelliği. Benim mahallemde kilise'de bulunuyor cami'de. Şunu söylemeliyim insanlara baskı yapan ayrımcılık yapan kişilere ben mahallemde rastlamadım. Bir arada mutlulukları ve hüzünleri paylaşabilmemiz mahallemiz için gurur verici ve bu özelliği ile örnek alınması gereken mahalle bence. Yani mahallemde baskı yok insanlar bir arada yaşıyor. Bu bundan önce böyleydi, şimdi de böyle, bundan sonra da aynen devam edecek. İnsanlarımız kavgasız, gürültüsüz mahallemizde yaşamayı sürdürecekler” diyor.

Büyük bir sorunumuz giderildi

Mahallesinin sınırlarının ve nüfusunun küçük olmasına rağmen dertlerinin de olduğunu ifade eden Muhtar Daldaban, “Sorunları olan bir mahalleyiz ama sorunlarımız çözülüyor. Ben mahalleme muhtar olmadan önce kemikleşmiş sorunlarla boğuşuyorduk. Muhtarlığa ilk olarak 1999 yılında başladım ve o günden bu yana başta belediyemiz olmak üzere birçok kurumla irtibata geçerek sorunlarımızın çözümünü sağladık. Vatandaşlar altyapı'nın yetersiz oluşundan yanmayan sokak lambalarından şikâyetçiydi şimdi bunlar yok. Yakın bir zamana kadar en büyük problemimiz bir sağlık ocağıydı ve sağlık ocağımızda açıldı. Şu an sağlık ocağı mahalleme ve çevrede bulunan vatandaşlarımıza hizmet veriyor. Elbette doktor sayımız yetersiz ama vatandaşlar buna rağmen memnun olduklarını emeği geçen herkese teşekkür etmem gerektiğini söylüyorlar. Bende burada büyük bir sorunumuzun giderilmesinde emeği geçen herkese sizin aracılığınızla teşekkür etmek istiyorum" dedi.

Neden bizde de olmasın

Sosyal ve kültürel faaliyetlerin mahallesinde sınırlı imkânlarla yapıldığını söyleyen bu imkânların kendi mahallelerinde de arttırılması gerektiğini söyleyen muhtar Daldaban, “Mahallemiz sosyal ve kültürel faaliyetler açısından yetersiz. Bu yetersizliği en azami düzeye indirmek için mahalleli ile imkânlarımızı zorluyoruz. Çevremize baktığımızda sur dibinde Cambaziye mahallesinde bir Buz Pateni sahası açılacağını biliyorum. Buz Pateni sahası gibi bir yapı neden bizim mahallemizde olmasın demeden de edemiyorum” diyerek konuştu.

Fırsatçılar kol geziyor

Hacı Hüseyin Ağa mahallesinde en büyük sorun olan Marmaray’ın getirdiği belirsizliği fırsat bilen kimi kişiler evlerin yıkılmayacağına inanarak evleri satın almaya çalışıyor. Konu hakkında konuşan bazı vatandaşlar bu tür yollara hem emlâkçıların hem de görevli kişilerin başvurduğunu dile getiriyorlar.

Vatandaş Marmaray'ı soruyor

Hacı Hüseyin Ağa'da yaşayan vatandaşların Yenikapı ve Yedikule arasında yaşayan vatandaşlarla birlikte ortak sorunlarının Marmaray Projesi'nin evlerine ve hayatlarına nasıl bir etki yaratacağının merakı ve tedirginliği olduğunu söyleyen Gülşah Daldaban, "Mahallemde son günlerde merak konusu haline gelen Marmaray Projesi’ni herkes bana soruyor. Bize gelen vatandaşlar evlerimiz yıkılacak mı, evsiz kalırsak ne yaparız, Marmaray için size ne söylediler gibi soruları bana sıklıkla soruyorlar. Bende elimden geldiği kadar yardımcı olmaya bu konuda kesin bir karar çıkmadan paniklemeye gerek olmadığını söylüyorum. Zaten işin doğrusu şu anda bize de verilmiş net bir bilgi yok. Ama Marmaray Projesi’yle ilişiği olan yetkililer benden hangi hanede kimlerin nasıl yaşadığını belgeleyen Form 5 kâğıtlarını istediler. Ben vatandaşlara şimdilik kesin bir şey olmadığını bu yapılanların tedbir amacı ile yapılabileceğini bu konuda yetkililere yardım edilmesi gerektiğini öğütlüyorum" diyerek konuşuyor.

Mahallede bulunan evlere görevliler tarafından kazık çakılmış. Vatandaşlar bu kazıklara bakarak, “Biz ve bize komşu mahallelerde birçok eve 'işaret kazıkları' çakıldı. Evlerimize çakılan kazıkların Marmaray Projesi için olduğunu biliyoruz, biliyoruz ama bu çakılan kazıklar yarınlarımızı nasıl etkileyecek onu bilmiyoruz” diyorlar.

Yedikule ve Yenikapı hattı arasında Hacı Hüseyin Ağa Mahallesi’nde evi bulunan Burhan Mandacı dedikodular yüzünden iki senedir evini satamamış.

Mahallenin muhtarlığında bir pil kutusu bulunuyor. Çevreyi korumak amacıyla konulan pil kutularına atılan pillere karşılık muhtar ablaları tarafından miniklere birer horoz şekeri hediye ediliyor.

Mahallede yaşayanlar evlerinin çatısına bayrak asıyorlar. Bayrağın değiştirilme zamanının geldiğini söyleyen bu vatandaş yeni bayrakla birlikte evinin camında poz veriyor.

Yarınlarımız ne olacak?

Marmaray Projesi'nin kendilerine olacak etkileri hakkında net bir cevap verilmediğini ve kendilerine sahip çıkılmadığını savunan vatandaşlar ise şunları söylüyorlar, "Yaşadığımız evlerin ve mahallemizin elbette sorunları var. Bu sorunlar çözüm bekliyor ama şimdi bizim mahallenin genelinden çok aileleri yakından ilgilendiren Marmaray Projesi ile meşgulüz. Bizim evlerimize memurlar geldi evlerimizi incelediler ve birçok eve demir kazıklar çaktılar. Bu kazıklar ne olacak diye sorduk ancak net bir cevap alamadık. Buraların zaten akıbetinin ne olacağı belirsizdi şimdi Marmaray'la birlikte tam bir bilinmezliğe sürüklendik. Evlerimizi satmak istiyoruz yıkılacak diye kimse almıyor, evlerimize masraf yapıp daha iyi şartlarda oturalım diyoruz bu sefer boşuna masraf etme korkusu beliriyor. Yani vatandaşlar olarak ne yapacağımızı şaşırdık. Bizler mahallenin muhtarına koşuyoruz ne olacak diye soruyoruz ancak yetkililer muhtarımızı da bilgilendirmemişler bunu öğreniyoruz."

Ali Karabülbül

MARMARAY projesi ile ilgili bizim evimize herhangi bir işlem yapılmadı. Ancak başka evlere kazıklar çakılarak işaretleme yapıldı. Mahallelimiz yarınını merak ediyor. Mahallede en çok ne konuşulur diyecek olursanız ben bunu söylemek isterim. Umarım problem olmaz.

Mecit Daldaban

PROJESİ yapılmış ama bizim halimiz düşünülmemiş diyerek vatandaşlar muhtar olan eşimin yanına geliyorlar. Son günlerde insanlar belirsizlik ile ilgili soruları daha sık soruyorlar. Bu belirsizlik nereye kadar devam edecek bende merak ediyorum. Mahallemizin insanları net bir cevap bekliyorlar.

Necla Naciye Güntay

VATANDAŞLARIN en çok konuştuğu konu Marmaray’ın belirsizliği. Bunun yanı sıra Mahallede konuşulan bir konuda yaşanan hırsızlıklar. Hırsızlıklarda bir türlü azalma olmadı. Mahallemizde konuşulan diğer sorunlar bunlar güvende olmak istiyoruz mahalleli olarak.

Anna Suare

YAŞADIĞI yerden ayrılan ve Romanya’dan Türkiye’ye gelişim ile bu mahalleye yerleşen biriyim. Burada insanlar çok iyi. İş ortamları kısıtlı ama istenirse iş bulunabiliyor. Memleketimi özledim ama burada da yaşamak gayet güzel bir duygu bana göre.

Ayten Sander

EN BÜYÜK sorunumuz elbette acaba yıkılacak mı diye sorduğumuz evlerimiz. Yedikule’den Yenikapı’ya en çok bu konu konuşuluyor. Ben mahalleli olarak yetkililerden net bir cevap bekliyorum. Bu cevap verilsin ki bizde ne yapacağımıza karar verelim. Kimse evinin yıkılmasını istemez.

Hamiyet Demirtaş

SORUN varsa çözümde olmalı elbette. Tarihi bir evin yanında oturuyorum ancak bu ev yıkılacak durumda bir türlü yıkılmıyor maalesef. Bu tür sorunlarımız var. Şimdi sorunlarımızı kim çözecek diye bekliyoruz. Ben senelerdir bu mahalledeyim kemikleşmiş problemler bir türlü bitmiyor.

Ufuk Çoban - Kent Yaşam  03 Ekim 2007 tarihli yazısından alıntıdır..

  • Görüntüleme: 14397