Jeopolitik önemi nedeniyle tarihi boyunca, pek çok kuşatmaya maruz kalan İstanbul’un savunmasındaki “en önemli silahları” surları olmuştur...
Jeopolitik açıdan çok önemli bir yerde bulunan ve tarihi boyunca birçok kere fethedilmek istenen İstanbul’un en önemli savunma aracı surlar olmuştur.
Büyük bir kısmı maalesef günümüze kadar ulaşamamıştır. Bizans İmparatoru II. Teodosios tarafından inşa ettirilen ve bugüne kadar gelebilen surlar ise “Haliç Surları”, “Marmara Surları” ve “Kara Surları” olmak üzere üç bölümden oluşur.
Kara Surları, Ayvansaray’ın Haliç kıyılarından Yedikule’nin Marmara Denizi kıyısına kadar uzanan surlara verilen addır. Geç Antik dönemin en gelişmiş savunma yapılarından biri olarak tanımlayabileceğimiz İstanbul kara surları, kenti yaklaşık 1000 yıl boyunca kuşatmalara karşı korumuştur.
Kara Surları’nın en büyük özelliği diğer surlardan farklı olarak üç engelli şekilde inşa edilmiş olmasıdır.
Asıl surlar en arkadadır. Asıl surların önünde bir hendek, hendeğin önünde ise yine surlar vardır. 6.5 kilometre uzunluğundaki bu surlar şehrin Osmanlı İmparatorluğu tarafından kuşatılması sırasında tahrip olmuş ancak İstanbul’un Osmanlı’nın denetimine geçmesinin ardından onarılmıştır. Günümüze kadar en sağlam şekilde ulaşan surlar da Kara Surları’dır.
Sarayburnu ile Yedikule arasında yer alan Marmara Surları, sahil şeridi boyunca uzanmaktadır. Surların yapılış amacı, kenti denizden gelebilecek saldırlara karşı korumaktır. Günümüze çok az bir kısmı ulaşmış olan bu surların orjinal uzunluğu 8.5 km kadardır.
Duvarların yüksekliği ise 12 - 15 metre arasında değişmektedir. Burç kısımlarında bu uzunluk 20 metreye kadar çıkar. Toplam 188 burç ile 36 adet kapısı olan bu surların belli bölümleri daha sonraki yüzyıllarda demiryolu ve karayolu yapımı sırasında zarar görmüştür.
Avansaray’dan başlayarak bütün Haliç boyunca devam edip Sarayburnu’na kadar uzanan surlar ise Haliç Surları’dır ve tek bir duvardan oluşur.
kaynak : in İstanbul 1. sayı